Amerika’daki üreme çağındaki çiftlerin yüzde on biri (%11) gebe kalma ve hamileliği sürdürme konusunda zorluk yaşamaktadır. Bunun 3te 1’i kadın doğurganlık problemlerinden, 3te 1’i erkek üreme problemlerinden ve geriye kalan 3te 1’i de iki ebeveyn arasındaki açıklanamayan nedenlerden kaynaklanmaktadır.
Eğer bir seneden fazla gebe kalmadan, normal ve korunmasız ilişkiye girdiyseniz lütfen doktorunuza görünün. Resolve’in (Ulusal Kısırlık Birliği) istatistiklerine göre, doğurganlık tedavisi gören çiftlerin yüzde 65’i tedavi sonrası hamile kalmıştır. Bahsedilen başarı oranı birçok çiftten alınan verilerinin sonucudur. Her çift bireysel olduğu için başarı oranını genel bir gösterge olarak görebilirsiniz. Ancak bu oranın sizin tahmini hamile kalma durumunuzu göstermediğini bilmelisiniz.
Kadında yumurtlamanın düzensiz aralıklarla olması ya da hiç yumurtlama olmaması durumu ovülasyon problemi olarak ifade edilmektedir. Düzensizlik sık görülen bir durumdur ve bu durumla karşılaşan kadınların normal yöntemlerle hamile kalma olasılığı düşüktür.
Olası semptomları: Adet olamamak veya seyrek regli olmak, adet sırasında çok fazla veya çok az kanama.
Olası çözümler: Çok yüksek veya çok düşük vücut ağırlığını yönetmek, doğurganlık ilaçları kullanmak (yapay döllenme olan veya olmayan) ve vitro fertilizasyon (IVF) almak.
Test sonuçlarınızdaki her şey normal çıksa dahi doktorunuz nedeni bilinmeyen bir doğurganlık teşhisi koyabilir. Bazı uzmanlar üreme sistemlerinin çalışmasındaki bazı farklılıkların bu tarz kısırlık problemlerine yol açtığına inanmaktadır. Farklılıklara örnek olarak sperm fonksiyonu, folikül gelişimi ve döllenme süreci gösterilebilir. Uzmanlar aynı zamanda düzensiz yaşam tarzının, çok zayıf veya kilolu olmanın, sıklıkla kafein ve alkol tüketmenin ve sigara içmenin de açıklanamayan doğurganlık problemlerine neden olabileceğini öne sürmektedir.
Olası semptomlar mevcut değil.
Olası çözümler: Doğurganlık ilaçları (yapay döllenme olan veya olmayan) ve IVF.
Başarı Oranı: Kısırlığı açıklanamayan çiftlerde, hamilelik oranı her tedavi döngüsünde (doğurganlık ilaçlarının yapay döllenme ile beraber kombini) %9 ile 26 arasındadır. IVF ile doğum oranı, her tedavi döngüsünde yaklaşık olarak %30’dur. Fakat bu oran yaşa göre değişkenlik gösterebilir.
Başarı Oranı: Klomifen içen kadınların yüzde 30’u ile yüzde 40’ı üçüncü tedaviden sonra yumurtlamaya başlamıştır. Doğurganlık ilaçları yapay döllenme ile kombine edildiğinde, hamile kalma oranı her tedavi döngüsünde yüzde 10 ile 20 arasıdır. IVF tedavi döngülerinin doğuma sebep olma yüzdeleri (bir veya birden fazla bebeğin doğumuna) yaklaşık olarak:
34 yaş ve altında bayanlarda %40
35 ile 37 yaş arasındaki bayanlarda %31
38 ile 40 yaş arası bayanlarda %21
41 ve 42 yaşındaki bayanlarda %11
43 yaş ve üstünde olan bayanlarda %5
Endemetriyoz durumu, endometrial dokunun rahimin dışında gelişmesidir (genellikle karında veya leğen kemiğinde).
Olası Semptomları: Bazı kadınların hiçbir semptomu olmazken, bazılarının adeti veya birlikteliği sancılı geçebilir. Aynı zamanda yoğun kanama, alışılmadık lekelenme/damlama ve genel pelvik ağrısı da olasıdır.
Olası Çözümler: Endometrial dokuyu almak için ameliyat veya bloke fallop tüplerini (dölyatağı borusu) açmak, üreme ilaçları ve IVF.
Başarı Oranı: Yapılan geniş bir çalışma, doğurgansızlık ve erken evre Endometriozissi olan kadınların yüzde 30’unun laparoskopik cerrahi geçirdikten üç yıl sonra normal bir şekilde gebe kaldıkları sonucuna ulaşmıştır. Erken etap endometriyozi’i olan kadınların, doğurganlık ilaçları ve yapay döllenme ile tedavi edildikten sonra hamile kalma oranları her tedavi periyodunda %9 ile %15 aralığındadır.
Endometriozis olan kadınlarda başarılı doğum oranı ise tedavi sonrasında (IVF) sonra yaşlarına bağlı olarak %2 ile %42 arasındadır.
Yumurtalıkların doğal yoldan veya doğurganlık tedavisi ile ürettiği yumurtaların kalitesi ve sayısı 35 yaşından sonra ciddi bir şekilde azalmaktadır.
Olası semptomları yoktur.
Olası Çözümler: Doğurganlık ilaçları, kendi yumurtanız kullanılarak IVF, donör yumurtalar veya donör embriyo.
Başarı Oranı: Donör yumurta kullanılarak tedavi edilen kadınlarda her IVF döngüsünde hamile kalma oranı yaklaşık olarak %55’tir.
Hormonal bozuklukların yol açtığı polikistik over sendromu, yumurtalıkların androjenleri fazla salgılamasıyla kendisini gösterir. Bu durum kadınlarda kısırlık, tüylenme, sivilcelenme gibi sonuçlara yol açabilmektedir.
Olası Semptomları: Düzensiz adet periyotları, aşırı tüylenme, akne ve obezite.
Olası Çözümleri: Diyet ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleri, klomifen sitrat, enjekte edilen doğurganlık ilaçları, yumurtalık delme ve IVF.
Glukoz intoleransı olan kadınlarda, diyabet ilacı (Glucophage) da düzenli yumurtlama konusunda yardımcı olabilir.
Başarı oranı: Vücut ağırlığının %5 ile 10’unu kaybeden aşırı kilolu kadınlarda yumurtlama düzenli hale gelir.
Klomifen sitrat’ı alan kadınlarda, her tedavi döngüsünden sonra hamile kalma oranı yaklaşık olarak %18’dir. Yumurtalık delme (ovarian drilling) ile tedavi olan kadınların %50’si bir sene içinde hamile kalır.
Bloke olmuş veya bozulmuş fallop tüpleri spermin yumurtalıklar ile buluşmasını ve döllenmiş yumurtanın rahme ilerlemesini engellemektedir. Bu problemin meydana gelmesindeki birincil sebepler leğen inflamasyon hastalığı, Klamidya gibi cinsel olarak bulaşan enfeksiyonlar ve daha önceden sterilizasyon ameliyatlardır.
Olası semptomları mevcut değil.
Olası çözümleri: Medikal veya cerrahi tedaviler uygulanabilir. Fallop tüplerini açmak için ameliyat gerçekleştirilebilir. Ameliyat başarısız olması veya tüplerin fazla hasar görmesi durumunda, hamilelik şansını arttırmak için IVF olmadan önce alınabilir.
Başarı oranları: Ameliyat sonrası hamile kalma oranı tüp blokaj şiddetine, lokasyonuna ve ameliyat sonrası yara dokusuna göre oldukça değişkendir.